COVID-19 SALGINI E-TİCARETİ ARTIRDI

“SALGIN E-TİCARETİ ARTIRDI”

E-ticaretin bu kriz döneminde
artan sayıda gıda tedarik
zincirinde yer alacağını, B2C
e-ticarette talep artışı yaşanırken,
e-pazaryerlerinin ve sanal
marketlerin kullanımının
yaygınlaştığını belirtiyorsunuz.
Bu iş modellerini açıklar
mısınız? Tarladaki üretici
ile tüketicilerin bu modelleri
birlikte kullanabilmesi mümkün
müdür? Eğer mümkünse yıllardır
şikayetçi olunan ve aracı olarak
nitelendirilen kişiler mi sözünü
ettiğiniz modellerde devre dışı
kalmış olacak?
Türkiye’de tarım-gıda tedarik
zincirlerinin önemli çoğunluğu
aracıların bulunduğu uzun zincirlerden
oluşuyor. Zincirlerde aracılar %45-
50’lere varan oranlarda paya sahip
olabiliyor. Bu da hem üreticinin
satış fiyatı ile tüketicinin alış fiyatı
arasındaki farkı büyütüyor hem de
uzayan süre, arada ürünün sıkça

el değişitirmesi, soğuk zincirin
kırılabilmesi gibi nedenlerle gıda
güvenliğini tehdit ediyor. Salgında bu
kırılganlıkların oluşturduğu riskler,
e-ticaret uygulamalarını ve bunların
kullanımını hızla artırdı. Elektronik
ticarette B2C, işletmeden tüketiciye
anlamına gelen bir model. İşletmeler
ürünlerini kendi sanal mağazalarında
veya e-pazaryerlerinde satışa
sunabilirler. E-pazaryeri, her türlü alt
yapı hizmeti sunulan bir web sitesinde,
birçok alıcı ve satıcının buluştuğu ve
alışveriş yaptığı bir ortam. E-ticaret
sayesinde üreticiler dijital ortamda
nihai tüketici ile buluşabilirler. Örneğin
Aydın’daki bir üretici ya da birkaç
üretici kendi çabalarıyla veya kooperatif
kanalıyla web sitelerini oluşturarak
ürünlerini ülke geneline açabilirler.
Tüketiciler de bireysel olarak ya da
topluluklar kurarak bu site üzerinden
sipariş verebilir, geri bildirimde
bulunabilir, hatta toplu ürün talepleri
ile çiftlikteki üretim planlamasına katkı
yapabilirler.

Dursun Yıldız 
Director 

Hydropolitics Association 
Hidropolitik Akademi 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kadınlarımız ve Gıda Güvencesi